23 Nisan 2012 Pazartesi

İngilizce Günlükleri

Hızlandırılmış İngilizce Kursu

Merhabalar. Bildiğiniz gibi yaklaşık 7 aydır İngilizce kursuna gidiyorum. Bilmeyenlerde öğrenmiş oldu böylece. Şu an da A2 kurunu almaktayım. Aslında bu kuru geçmiştim ama tekrar bedavaya almaya karar verdim. Geçmeme yetecek puanın biraz üzerinde almıştım. Ben kendime bunu yeterli görmedim ve hocaya kalmak istediğimi söyledim. Üç haftadır da aynı kuru alıyorum. Yeni arkadaşlar, eski kurlardan eski arkadaşların karışımı ile bir acayip döneme girdik.



Hoca ikinci haftanın başında isyan etmeye başladı :) Ben mi anlatamıyorum siz mi ilgisizsiniz demeye başlamıştı arkadaşlara. Arkadaşlara diyorum çünkü ben biraz gecikmiştim derse içeri girdim iki dakika geçmedi hoca bunları söyledi. Aslında biraz çaylak hoca gibi kendisi. Yaşıda 24 ve minyon bir tip olunca kimse ciddiye almıyor onu zannetti sanırım. İki kere daha hoca değişmiştik önceki kurlarda zaten. İlk hocamızı hepimiz çok sevmiştik. Lakin kendisi meşhur olmayı seçti. Oyunculuk, yönetmenlik vs gibi işlerine devam etmeye karar vermiş. Bizi bu yüzden terk etti. Çok iyi kavrıyorduk onun derslerini. Sonra başka bir hoca geldi onda bir bocalama dönemi geçirdik ve sonradan alıştık. Yeni hocaya da aynı şeyi söyledim ilk başta alışma sorununu atlattığımızda daha iyi anlaşabiliriz. Sorun sizinle alakalı değil dedim. Neyse. 

Ufacık bir not: Karikatürler konu ile alakalı değildir. Eğlencelik olarak aralara koydum :)


Gelelim sadede. Yeni kurdaki arkadaşların karakteristik özelliklerinden bahsedeceğim size.  Göze batanları ele aldım sadece. Uzun uzun hepsini yazacak değilim :) Ve beklenen an...

Sanırım kurstaki bir kız benden hoşlanıyor. Bir başkasının ise kafası güzel galiba. Salak salak hareketler yapıyor. İki kere yanına oturma talihsizliği yaşadım. Gelip kitabıma durduk yere tükenmez kalemiyle çizikler atıyor. İkide bir yaşımı soruyor. Söylüyorum inanmıyor :) İki haftadır benim yaşıma takmış durumda. Kendisi evliymiş hesapta. Evli bir kadın ağırbaşlı olur benim bildiğim. O da 24 yaşında. Yaşım 31 diyince inanmadı bir türlü. Demek ki genç gösteriyorum diye kendimi avutayım :P Benden hoşlandığını tahmin ettiğim kız dün sabah derse geç geldi ve yanımdaki koltuğa oturdu. Bana baktı bir şey unutmuş gibi ah dedi dışarı çıktı. Sonra geldiğinde bir parfüm kokusu sardı sınıfı. Nefesimiz tıkandı :) Pencere filan açtık. Parfüm kutusunu boşaltmıştı sanırım üstüne. İnsanların hareketlerinden az çok bir şeyleri anlayabiliyorum. Umarım yanlış anlamışımdır çünkü benim tipim değil bu kız. Asık suratlı soğuk bir tip.




İçlerinde en cana yakın olanı ilk kurdan itibaren tanıdığım X. En kolay muhabbeti onunla kurabiliyoruz. Ancak asıl bombaya geleyim ben. İlk defa bir kurda kızın birinden hoşlandım. Lakin İsmail YK şarkısındaki duruma düştük gibi. "Beni beğeneni ben beğenmem, benim beğendiğim ise beni beğenmez" durumunu sezmiş durumdayım :) Ancak henüz o kızla bu kurda tanıştık. Isınma turları başlamadı. Derslerini de çok aksatıyor. 6 günde sanırım 1,5 gün derse girdi. Kursta ingilizce okuması en iyi olan bendim. Onunki de bayağı iyiymiş.

Şimdi tekrar durulup ingilizceye döneyim. Hoca her üniteden sonra test yapıyor. Bunu sevdim. Çünkü çoğumuz evde ödev yapmıyoruz. Birilerinin bizi dürtüklemesi gerekiyordu. Bu kurda bir şeyleri aşacağız sanırım. Ancak konuları çok hızlı geçiyor. Bu yönde diğerlerinden sızlanmalar duyuyoruz. Ben önceden aynı şeyleri gördüğüm için geri kalmıyorum ama ilk kez bu kuru alanlar afallayıp kalmış gibiler. Bu arada İstanbul'un havasından nefret ediyorum. İngilizcemi ilerletmek için ingilizce alt yazıyla filmlerde izlemeye başladım. Hepsi ingilizce alt yazı ile olmasa bile yakın zamanda 18 tane film izlemişim. İlerde kısa kısa onları da yazabilirim. Birde hikaruivy'den gelen bir mim vardı. Ayıp oldu ama biraz geçte olsa yazacağım onu. Biraz zor bir mim gibi. Bakalım :) Okuduğunuz için teşekkürler.









4 yorum:

güzzi dedi ki...

Uhuu bahar geldi diyorsun yani :D
Bırak sen kızları derslerine bak Neo'cum. Kız kolay bulunur ama yüz defa bedava kur şansı geçmez eline :D Geçmez herhalde değil mi??
Bak İngilizce kursu falan diyince aklıma Bakırköy'deki kurs broşürü dağıtan apaçi çocuklar geldi XD Memleketin apaçisi bile burnunda tütüyor bir süre sonra insanın...
Karikatürlere yarıldım bu arada...

Neo dedi ki...

Öyle gibi ama bakalım zaman gösterecek :) Doğru diyorsun vallahi. Daha fazla gayret göstermem gerek. Evet, başka bedava kur alma şansım kalmadı diye biliyorum :) Sen ne zaman dönüyorsun? Vatan hasretinden kuruyacaksın orada. Çok teşekkürler :)

Adsız dedi ki...

amerikan kültür sanırım :) benim oğlanda gidiyor 5 aydır, daha how are you demişliği yok evde, tırsıyom valla

Neo dedi ki...

Evt. Karikatürlerdeki gibi olmuş sizin durum :)

Yorum Gönder

Newer Posts Older Posts