25 Temmuz 2011 Pazartesi

Tropa de Elite 2 (2010)




Uyuşturucu çetelerine karşı oluşturulmuş bir birim olan BOPE (Brezilya'da Askeri Polis Özel Timi) nin başında bulunan Roberto Nascimento, Bangu 1 adı verilen bir hapishanede kontrolden çıkan olaylarlarda kendini dinlemeyen ekip askerlerinden biri yüzünden suçlu durumuna düşmüştür. Ancak ekibindeki askeri korumaya çalışan Roberto suçu üstüne alır ve emri kendinin verdiğini söyler. Halk tarafından isyan çıkaranları öldürttüğü için kahraman olarak görülmeye başlanır. Çok fazla zaman geçmeden terfi ettirilir ve istihbarat bakanı yardımcısı olur. Görevden alınacağını düşünen Roberto bu duruma şaşırır. Artık daha büyük bir görevi vardır. Bütün telefon konuşmaları ve kameralar onun emrindedir. Çok geçmeden vali, vekil, polis ve basının da içinde olduğu bir çete oluşumunun varlığının farkına varır. Artık bu sistemi yok etmeyi kafasına koymuştur.


Günümüz Brezilya'sının gerçeklerini göz önüne koyan bu film oldukça iyi ama ilk film kadar eğlendiğimi söyleyemem. Roberto Nascimento'nun gözünden aktarılmış olan film yozlaşmış sistemin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

24 Temmuz 2011 Pazar

"Iljimae" (2008)






Geçmişini arayan bir genç olan Yong-ee Kral olan babası Lee Won-ho'yu hain olarak gösteren ve onu öldürenin kim olduğunu öğrenmeye çalışıyordur. Bu yüzden iljimae kılığına girerek babasıyla ilgisi bulunan ailelerin evlerine ve saraya gizlice giriyordur. (Iljimae Kore'de zenginden alıp fakire dağıtan bir nevi Robin Hood tarzı kahramanlara verdikleri isimdir.) Herkes onun hırsızlık yaptığını düşünüyordur. Fakat o babasının katilini bulmak için aklında kalan bir figürü arıyordur. Bir kılıç üzerinde gördüğü bu figür babasını öldüren kişinin kılıcı üzerindedir. Her girdiği evdede bunu arıyordur Iljimae.

Geçmişten geleceğe bir çok bağlantının olduğu dizi temposu ve intikam duygusunu kullanması sayesinde kendini izletiyor. Zaman zaman duygusal, zaman zaman komik unsurları bulunduran dizi benden geçer not aldı. Öncelikli dizileriniz arasında yer bulmayabilir ama fena da değil.







Time (2006)

Shi gan
Zaman



Şimdiye kadar izlediğim bütün Kim ki-duk filmleri çok fazla konuşma içermeyen filmlerdi. Deyim yerindeyse bu filmde Kim ki-duk kabuğunu kırmış bu şekilde de film yapabileceğini göstermiş. Filmi geç izlediğimi biliyorum. Bir türlü izleme fırsatı bulamamıştım. Neyse konuya gelelim.

Sevdiği adamla ilişkileri monoton hale gelen See-hi onun başkalarına bakmasından rahatsız oluyordur. Bu nedenle aklına günün birinde yüzünü estetik ameliyatla değiştirme fikri gelir. Sevdiği adamın artık onu beğenmediğini düşünen See-hi ameliyatı olur ve 6 ay ortalıklarda görünmez. 6 ay sonunda bambaşka biri olarak adamın karşısına çıkmayı planlamıştır. Öylede yapar ancak işler istediği gibi gitmez. Adam hala eski sevdiğini arıyordur. Büyük bir hata yaptığının farkına varan See-hi durumu ona anlatmak ister fakat adam onu reddeder. Ona iyi bir ders vermek için bu sefer o estetik ameliyatla yüzünü değiştirir. 6 ay sonra karşına çıkacağım notunu alan kadın bu süre sonunda karşısına çıkan her erkeği o zannetmeye başlar. Artık paranoyaklık sınırına gelmiştir. O sandığı biriyle ilişkiye bile girmiştir. Ama o olmadığını anlayınca deliye döner. Aşkın sadece görsel bir şey olduğunu düşünen See-hi sonunda gerçeği anlar ama iş işten geçmiştir.




Dünya üzerindeki en korkunç ve en tiksindiğim kadın türü benim gözümde bunlardır. Kendini güzel yapacaklarını ve bunun sonucunda mutlu olacağını düşünerek neşter altına yatmak tamamen psikolojik bir rahatsızlıktır. Filmdeki yüze göre böyle bir şey düşünen insan gerçekten normal bir insan değildir benim gözümde. Sağlık sorunu teşkil eden bir şey veya çok çirkin bir görüntü olmadıktan sonra estetik ameliyata karşı olan biriyim.


Bu yüzden filmin sonlarında kadın psikopata bağladığında ben gülüyordum. Bunu hak etmişti çünkü. Salaklık başa bela sonuçta :) 

Kim ki-duk filmlerinde sanatın her türlüsünü kullanmayı seven bir adam. Bu filmde de heykeller ve bu tür sanat eserlerini bir parkta kullandırmış filmde. 


Güzel bir filmdi. Tavsiye ederim.

Pandemic (2009)

Kansen rettô





Japonya'da bir tavuk çiftliğinde çıktığı sanılan bir virüs yüzünden milyonlarca insan ölür. Bununla mücadele eden virologların insan üstü çabası bunu engellemeye yöneliktir. Acil serviste çalışan Tsuyoshi Matsuoka ve daha önce bir çok virüs için tedavi yöntemi geliştirmiş bir uzman olan Eiko Kobayashi üniversitede iken tanışmıştır. Matsuoka henüz öğrenci iken Kobayashi üniversitelerinde eğitim veren bir öğretmendir. Film ikili arasında adı konulamamış duyguları anlatırken aynı zamanda insanlığın kurtuluşu için gösterdikleri büyük çabaları konu alıyor.
Ortalama filmlerden biri daha. Büyük bir hevesle başlamıştım halbuki.

The Scarlet Letter (2004)

Juhong geulshi



Bu film sevdiğim bir oyuncu olan Eun-Ju Lee'nin ölümünün sebebi olarak gösteriliyor. Bu nedenle hatırlayınca üzülüyorum ve yazmayacaktım ama sonradan fikir değiştirip yazmaya karar verdim.

Film cinsel yönden oldukça cesur sahneler içeriyor. Bu nedenle izlememiş olanlar için uyarımızı yapalım.

Konu: Dedektif olan Ki-hoon bir cinayeti aydınlatmaya çalışıyordur. Cinayette şüpheli olarak görünen kişi adamın karısıdır. Ancak elinde delil olmadığı için onu bir türlü tutuklayamıyordur. Dedektif evlidir ve eşi ile birlikte bir çocuk bekliyorlardır. Eşinin arkadaşı olan Ga-hee ile gizli bir ilişkileri vardır. Her fırsatta birbirleri ile görüşüp cinsel arzularını tatmin ediyorlardır. Bu ilişki artık öyle bir noktaya gelmiştir ki adamın eşi şüphelenmeye başlamıştır. Dedektifin evli olduğu kadın ile Ga-hee çok yakın arkadaşlardır üstelik. Filmin sonuna doğru ikisi arasındaki gizemde ortaya dökülüyor.

Enteresan bir filmdi. Kadınların kıskançlığının ne boyutlara varabildiğini gösterende bir film ayrıca. 


Sonlara doğru arabanın bagajında kapalı kalma sahneleri insanı geren türdeydi.

Ortalama bir filmdi kısaca. Tavsiye etmiyorum.

9 Temmuz 2011 Cumartesi

"Midas" (2011)





Normal işlerinde olan kendi çapında insanlar olan Lee Jeong yun ile Kim Do hyun'un hayatları Kim Do hyun'un açgözlülüğü yüzünden çıkmaza girecektir. Ülkenin en zengin iş adamlarından birinin çocuklarından olan Yu In hye Kim Do hyun'u işe alır. Yu In hye'nin işi zor durumdaki şirketleri alıp yüksek fiyatlara satmaktır. Bir nevi manipülasyon yapıyordur. Bu dolandırıcılıkları sayesinde paraya para dememeye başlamıştır. Yu In hye ve Kim Do hyun'un açgözlülüğü geçmişten gelen bazı kötü olaylardan kaynaklanmaktadır.

İkili kısa sürede iyi anlaşmaya başlayacaktır. Fakat öyle bir an gelecektir ki işler çıkmaza girecek ve In hye Do hyun'u satıp kendini kurtaracaktır. Hapise düşen Do hyun ondan öcünü almak için her şeyi yapacaktır.

İntikam ağırlıklı bu diziyi başrollerdeki Mi Jung Lee için izlemeye başlamıştım ama çok sönük bir oyunculuk çıkarmış. Genelde olaylar diğer karakterler etrafında dönüp durdu. Gumiho'da izlediğimiz Min-wu Noh ile dizide aralarında iyi bir arkadaşlık olacaktır. Yine Secret Garden'da oynayan sekreter (Seong-oh Kim) Kim'de bu dizideydi. Kim Do hyun'un kardeşi olarak. Ortalamanın biraz üstü bir dizi olmuş.

2 Temmuz 2011 Cumartesi

"It's Okay, Daddy's Girl" (2010)

 




"Sorun Yok, Babasının Kızı" tahmin edebileceğiniz üzere dram ağırlıklı bir dizi. Çok fazla yan karakter olduğu için ilk başta izlerken kim kimdir diye tanımakta zorlanıyorsunuz ama bölümler geçtikçe bütün karakterlere alışıyorsunuz. Mükemmel bir baba örneği olan bir adam ve kızlarının başına gelenler... Onlardan birisinin yüzünden haksız yere suçlanmasıyla birlikte tüm aile büyük bir sıkıntı içine girer ve ellerinde ne var ne yok kaybederler. Zaten hasta olan babaları bu olaylar üzerine daha fazla dayanamaz ve beyin kanaması geçirir. Uzun süre yarı felçli olarak kalacaktır.


Dikkat buradan sonrası spoiler içerir


Her şeyini kaybeden ailenin yaşam mücadelesi ve karşılarına çıkan şans. Her şeyi kötü yapan bir anne belkide bu dizide onlara en iyi şeyi vermiştir. Şaşkın damadı :) Bu adam beni dizide bol bol güldürdü. Babasının iki kızından küçüğü olan Eun Chae-ryung güzeller güzelidir. Amerika'da okuduğu sırada tanıştığı bir kız (Kang Bo-ra) birde erkek arkadaşı (Park Jung-seo) vardır. Park Jung-seo kıza aşıktır fakat bir türlü ondan yüz bulamıyordur. İşte tamda bu nedenle ülkelerine döndüklerinde kızın başına çorap örmeye karar verir. Onunla ilgili haince bir plan kurarak başkaları tarafından saldırıya uğrarken onu kurtarıyormuş gibi yapacaktır. Böylece kızın gönlünü kazanacaktır. Fakat işler istediği gibi gitmez ve planı uygulaması için tuttuğu kişiyi darp ederek ölmesine sebep olur.


Öldürdüğü yetmiyormuş gibi suçu kızın babasının üzerine yıkar. Bu yüzden adam şüpheli olarak görülüyordur ve tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Ölen gencin anne babası para düşkünü insanlardır. Evlatlarının hiç bir değeri yoktur. Bu yüzden mahkemenin verdiği yüklü miktarda tazminat parasını alıp kaçarlar. Oğullarından Choi Wuk-gi restoranda çalışıyordur Choi Hyuk-gi ise askerden yeni gelmiştir. Onlar Eun Chae-ryung'un babasının bu cinayete karışmış olabileceğine inanmıyorlardır. Gördükleri adam çok naif ve temiz kalpli birisidir. Bu yüzden suçsuzluğunu kanıtlamak için ona yardımcı olmaya çalışıyorlardır. Bir yandanda anne ve babasının onların parasını alıp kaçtığı için mahcup durumdalardır.


Eun Chae-ryung hayatın zorluklarını tatmamış şımarık bir kızdır. Saflığı yüzünden bütün bir ailenin kötü duruma düşmesini sağlayacaktır. Ablasının (Eun Ae-ryung) ise evlenme planları yaptığı adamla sıkıntıları vardır ve annesinin zoraki olarak görücü usulü tanıştırması sonucu benim şaşkın damat dediğim Jin-gu ile tanışır. İlk başta bu evliliği düşünmesede zamanla ona alışacaktır. Jin-gu'nun yaşamıda onunla tanıştıktan sonra düzene girecek ve onunda kanı kaynayacaktır Ae-ryung'a. Aslında evliliğe razı olmasının sebebi babasının hastane masraflarını karşılayamamaları. Jin-gu'nun babası hastanenin sahibidir. Oğlunu bizdeki deyimi ile helal süt emmiş bir kızla evlendirmek istiyordur. Eun Ae-ryung onun tam aradığı türde bir kızdır. Evlilik kararından sonra babası hastane masraflarının ödendiğini söyler.


Zamanla Eun Chae-ryung ile Choi Hyuk-gi arasında yakınlaşma başlayacaktır. Bu arada gerçek suçluyu bulmak için herkes birleşip birbirine yardımcı olur.


Bir sürü yan karakter var bu dizide. Hepsini tek tek yazmayacağım beni güldüren bir çok karakter vardı. Yeri geldi üzüldük yeri geldi güldük böylece bir dizinin daha sonuna geldik. Çeviride emeği geçen Hafsa Ebrar ve ZalimGurbet'e teşekkürler :) Bir teşekkürde Pi'ye dizinin bölümlerini twitter'da haberleşerek aynı anda izledik :) Kritiklerini oradan yaptık.


Güzel bir diziydi ama sonunu tam beğenmediğim için puan kırdım :)

Newer Posts Older Posts