26 Ekim 2011 Çarşamba

"Bad Love" (2007)

Cruel Love
못된 사랑



Bu diziyi 49 Days dizisinden sonra izlemeye başlamıştım. Uzun bir süre ara vermek zorunda kaldım. Nedeni ise Yu-won Lee'nin o dizideki rolünün etkisinden çıkamamam. Bu dizide de annesini 49 Days dizisindeki kadının oynadığını görünce 49 Days'in devamını izliyormuşum gibi hissettim kendimi :) Sonra etkisinden kurtulup unutmaya başlayınca tekrar devam ettim.


Öncelikle şu tabloyu vereyim. Karakterler arasındaki bağı göstermek böyle daha kolay.



Na In Jung (baş aktris) çello çalan müzisyendir. Bir gün Lee Seo Hwan'ın çalıştığı şirketin özel davetine gider ve orada tesadüfen Lee Seo Hwan (üvey kardeşin eşi) ile karşılaşır. İkili ilk görüşte birbirlerinden hoşlanır. Daha sonra buluşurlar ve kısa zamanda ilişkiye girerler. Lee Seo Hwan evlidir ve bir kaçamak yapmıştır. Bunu bir türlü Na In Jung'a anlatamaz. Na In Jung hamiledir ve bunu Lee Seo Hwan'ın eşi Kang Ju Ran öğrenir. Ortalığı birbirine katar ve onları ayırır. Lee Seo Hwan şirketin sahibinin kızıyla evlidir ve mevkisini kaybetmek istemiyordur. Bu yüzden Na In Jung'dan ayrılmak zorundadır. Bu makam hırsı ilerleyen senelerde mutsuz ve vicdan azabıyla dolu bir hayat yaşamasına neden olacaktır.

Na In Jung ise ondan hamile olduğunu söylemeyecektir. Çocuğu tek başına büyütmeye kararlıdır fakat düşük yaparak bu amacına ulaşamayacaktır. Na In Jung her şeye rağmen birlikte olmak istiyordur ama Lee Seo Hwan buna engel oluyordur. Zorda olsa ayrılırlar.


Aradan 4 yıl geçer ve Na In Jung annesini trafik kazasında kaybetmiş babası ise yatalak durumda bakıma muhtaç kalmıştır. Onun hastane masraflarını karşılayabilmek için hiç durmadan çalışıyordur. Seul'den uzak bir yerde tavukçu dükkanı vardır. Siparişleri yetiştirmek için scooter'la giderken Kang Yong Gi'nin üzerine su sıçratır. Kang Yong Gi'nin sevgilisi intihar etmiştir ve kendisi orada küllerini denize savurmak için bulunuyordur. Na In Jung ondan özür dilemek ister fakat Kang Yong Gi'nin dünya umurunda değildir. Hüzünden hiç bir şeyin farkında değildir. Bir kaç kez ısrarla özür dileyen Na In Jung'u en sonunda fark eder ve azarlayarak başından gitmesini söyler. 



Bu şekilde karşılaşan Kang Yong Gi (baş aktör) ve Na In Jung aynı akşam yine bir iş kazası sonucu karşılaşacaktır. Karşılaşma sahnelerine geleceğim ama önce Kang Yong Gi'den bahsedeyim biraz. Büyük bir inşaat şirketinin sahibinin oğludur. Babası devamlı kendi işinde onunda söz sahibi olması için uğraşıyordur. O ise resim yapmayı seven sanatçı ruha sahip birisidir. Onun yerine babasına eniştesi Lee Seo Hwan yardım ediyordur. Kang Yong Gi, Na In Jung'la karşılaşmasından sonra oradan ayrılır ve restore edip konut olarak kullanmak için satın aldığı eski bir okula gider. Okulun bahçesinde daha önce diktirdiği bir ağacın altına kalan külleri gömecektir. Bu esnada çalan şarkı ise aşağıda...




Na In Jung Manevi Amcası ve Teyzesi ile birlikte kalıyordur. Na In Jung'un Manevi amcası Kang Yong Gi'nin de amcası sayılır. Çünkü Kang Yong Gi'nin babası annesinden ayrılınca annesi o adamla birlikte yaşamaya başlamış. Bu şekilde aralarında bir bağ oluşmuş. Annesi hastalığından dolayı çok fazla yaşayamamış.


Kang Yong Gi amcasını ziyarete gelmek üzeredir. Bu esnada bulaşıkları yıkamış olan Na In Jung tenceredeki suyu dışarı dökmek için sokak kapısına yönelmiştir.

Devamını aşağıdaki gif'te görebilirsiniz :)


Bunları görenler dizinin komedi dizisi olduğunu zannedebilir ama değil. Ben genelde pozitif düşündüğüm için nerede komik bir şey var onu bulup paylaşıyorum. Bu tür dizileri izlerken beni afakanlar basıyor çoğu zaman. Ama bu dizi de çok fazla afakanlar basmadı :) Çünkü konusu merak içinde bırakıyor her bölüm sonunda yeni bölümü izlemek istiyorsunuz.

Na In Jung'un başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir herhalde. Yüreğim kaldırmadı ona olanları. O yüzden de senarist mecazi bir gönderme yaparak Na In Jung'un pişmiş tavuk satmasını uygun görmüş :)

Na In Jung ve Kang Yong Gi'nin yolları hep kesişecektir. Adeta kader onları bir araya getirmek için yazılmıştır. Ta ki o talihsiz ana kadar...

İkisi yeni bir aşka adım atarken Lee Seo Hwan'la karşılaşmaları tüm planlarını bozacaktır.

Geçmişin hesaplaşmaları, pişmanlıklar bu iki sevgiliyi bir araya getirecek midir?

Gayet sürükleyici bir diziydi. Konu dram üzerine. Müzikleri de beğendim. Bir tane daha paylaşayım hemen.

Yoon Mi Rae - Crying Without Words


Başka bir dizi veya film yazısında görüşmek üzere.

5 yorum:

MOR dedi ki...

Bad Love(Y)
Harika bi dizi. YYYYYY

Ost lerini hala dinlerim. Hatta dinlemekten ezberledim. :)

Neo dedi ki...

2zler bende o kadar çok dinledim ki ezberledim aynen senin gibi :)

Adsız dedi ki...

berbat bir diziydi bu yahu. Bitsin diye ağlamıştım. Sinirden yani :D Sıkıcıdan da sıkıcı saçmadan da saçmaydı. Sen sürüklenmişsin ama bence gayet monoton ilerledi. Hatta ilerlemedi.

selocann dedi ki...

Dizi öyle bir başlangıç yapmıştı ki "off kim bilir daha ne atraksiyonlar bizi bekliyor" diye düşünmekteydim. Öyle başlangıçtan sonra bu son hiç yakışmadı Bir de bu kadının boş bakışlarından nefret ediyorum. Neyse ki Queen Seon Deok'dan sonra birazcık fikrimi değiştirmeyi başardı. Diziyi genel olarak beğendim. Kwon Sang Woo'nun oyunculuğu muhteşemdi.

Neo dedi ki...

mavi haklı olabilirsin ama bölüm sonları çoğu bölümde merak uyandıracak yerde bitti o yüzden de olmuş olabilir :) ilk başlarda diğer diziyle bağlantılı gibi gördüğüm için bende sıkılıp bırakmıştım. sonra devam edip bitirdim zaten.

selocann bende daha farklı bir son bekliyordum. daha etkili bir son yapabilirlerdi kesinlikle. Queen Seon Deok'u izlemedim ama 49 Days'de izlediğime göre iyi rol yeteneği var. Çok farklı karakterleri başarıyla oynayabiliyor. Kwone Sang Woo'da ağır rolleri başarıyla oynayan bir oyuncu zaten. Ağlamayı o da beceriyor. More Than Blue vs gibi filmler örnek verilebilir.

Yorum Gönder

Newer Posts Older Posts