19 Şubat 2011 Cumartesi

Due Date (2010)




Filmin konusunu az çok biliyordum. Başrol oyuncusu olan Zach Galifianakis'i görünce filmin konusunu anlamanız lazım aslında :) Robert Downey JR. bu filme pek gitmemiş bana göre. Konusuna kısaca değineyim sonra yorumuma geçeceğim.

Filmin başında Peter'ın uykudan uyanışı ve eşine telefonda rüyasını anlatışını görüyoruz. Gördüğü rüya o kadar saçma ki ne olduğunu anlamıyor ama anlatıyor. İşte bir ayı vardı sen doğum yapıyordun. Ben bebeğe ulaşmaya çalışıyordum ama ulaşamadım. Ayı ulaştı. Bebeğimizi tutuyordu. Sonra bebeğin göbek kordonunu çiğniyordu vs.. Telefonla konuşması araba ile havaalanına giderken de devam ediyor. Hava alanına geliyorlar ve konuşma bitiyor. Arabadan inmek için kapıyı açtığında Ethan'ın içinde olduğu araç kapıyı biçerek yanlarından geçiyor. Böylelikle ikili tanışmış oluyorlar. Kaza sırasında şoförler tartışırken bizim daha sonra zoraki ikili olacak film karakterlerimiz bagajlarını alıp araçlarından çıkıyorlar ve konuşmaya başlıyorlar. Özür dilerim vs. Bu esnada çantalar karışıyor ve farkında olmayan Peter'ın başı neredeyse büyük bir belaya bulaşmak üzeredir. Çünkü Ethan'ın çantasında kafa yapıcı ot vardır. Neyse ki sorunu aşıyor ve uçağa biniyor. Uçakta yine Ethan ile karşılaşıyorlar ve tam arkasındaki koltukta oturuyor. Hostes elektronik eşyalarınızı kapatın veya uyku moduna alın uyarısı yapıyor. Peter ise kapatmıyor bu esnada arkasında oturan Ethan başlıyor onunla konuşmaya. Telefonunu kapatır mısın? Biliyorsun teröristler bombayı cep telefonuyla patlatıyor vs. Bunu duyan yolcular panik oluyor ve şamata başlıyor. Uçaktan indirilen ikili artık kara yoluyla evlerine gitmek zorundadır. Çünkü ikisine de uçuş yasağı getirilmiştir. Eşinin doğumuna yetişmek isteyen Peter cüzdanını kaybetmiştir. İçinde kimlik kartı, kredi kartları vs vardır. Bunlar olmayınca mecburi olarak üzerinde olan para ile araç kiralamaya çalışmaktadır. O esnada yine Ethan rastlar ve onu götürebileceğini söyler. Böylece yolculuk macerası başlar.

Filmin başındaki saçma dediğimiz rüya aslında gerçekleşiyor. Ethan'ı ayı olarak tasvir ederseniz sonunu anlarsınız :)


Filmin geri kalanının senaryosunu lise çağındaki bir çocuk yazmış herhalde. Yok yok o bile fazla. Biraz eski tabirle yazayım. Ortaokul çağındaki bir çocuk yazmış olmalı. Bayat espriler. Sapık hareketler vs. Erkek olarak bizi güldürüyor zaman zaman ama izleyen bir bayanın hiç hoşlanmayacağı türde bir film diye düşünüyorum. Yanılıyorda olabilirim. Yorumlar belli eder bunu. Zaman kaybı bir film kısacası. Bir kaç yerinde gülüyorsunuz ama filmin geneli vasat.

0 yorum:

Yorum Gönder

Newer Posts Older Posts