The Tourist (2010)

Frank sevgilisinden yeni ayrılmış ve kafasını dağıtmak için yurtdışına bir seyahate çıkmıştır. Elise ise ajandır ve Venedik'te bir görevi vardır. İkili tesadüf eseri bir trende karşılaşır. Elise Frank'in karşısına oturur ve sohbet başlar. Kısa bir girişten sonra şu muhabbet geçer.

Frank aslında terkedilmemiştir. Karısı üç yıl önce bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. İngiliz gizli servisine göre durum böyledir. Amerika'da bir matematik öğretmenidir. İngiliz, Fransız ve İtalyan gizli servisleri onları izliyordur. Alexander Pearce isminde birini arıyorlardır. İkili trenden iner ve kendi yollarına gider. Frank Venedik'te yol ararken sahilde ona bir tekneden seslenen Elise'i görür. Onu davet eder o da kabul eder. Daha sonra otele giderler. Otelde onu eşi olarak tanıtır. Elise'le yakınlaşmaya çalışan Frank bir öpücük alır ama daha fazlası gelmez. Sabah olduğunda Elise ayrılmıştır. Ancak onun Alexander olduğunu düşünen başkaları da peşindedir. Odasını basarlar ve Frank pencereden kaçar. Venedik çatılarında pijama ile bir koşuşturma başlar. Frank bir şekilde kurtulur ve polis merkezine götürülür. İfadesi alınır ve serbest bırakılır. Onu almaya gelen adam ona durumu anlatır. Alexander Pearce isminde birinin mafyadan para alıp kaçtığını ve mafyanın onun peşinde olduğunu. Frank'i tehlikeden kurtarır süsü verip mafyaya teslim eder fakat yine Elise ortaya çıkar ve onu kurtarır. Frank ona duygularını itiraf eder ancak Elise başka birini seviyordur. Elise daha sonra İngiliz gizli servisinin ofisine gider ve Alexander'ı teslim edeceğini söyler. Gizli servis buna şaşırır. Sevgilisini terkedip bir matematik öğretmeni olan Frank'e aslında aşık olmuştur. Frank ise kullanıldığını öğrenir ama bu işin peşini bırakmaz. İngiliz gizli servisi Frank'i yakalar ve yanlarında tutar. İşleri mahvetmesini istemiyorlardır. Ancak bir fırsatını bulan Frank kaçar. Mafya babası Shaw oteldeki kasayı açması için Elise'i esir almıştır. Frank gizlice içeri girer ve Alexander olduğunu söyler Elise'i kurtarmak için. Kasayı açabileceğini söyler. 

X-Men: The Last Stand (2006)

Oyuncular

 Warcraft (2016)

Oyuncular

Orkların saldırısı yaklaşmaktadır. Barışçıl Azeroth halkı ve insan ırkı kendi dünyalarına açılacak portalı durdurmak ve birlikte hareket ederek bu savaşı kazanmak istiyordur.

Oyunseverlerin ilk çıktığında deliler gibi oynadığı bir MMORPG oyunu olan Warcraft 'ın sinema versiyonudur. Oyunun müdavimi olan bilgisayar oyuncuları uzun yıllarca bu filmin çıkmasını beklemiştir. Genelde oyundan çevrilen filmler başarısız olmuştur bu yüzden bu filmle ilgili de endişeler vardı. Genel olarak istisna bozulmadı ama efektler ve müzikler gayet güzeldi. Atmosfer iyi yansıtılmış. Konu zayıf kalınca filmde ortalama bir filme dönüşmüş. Filmin devamının geleceği söyleniyordu ancak ortada hâlâ bir şey yok.

Filmden görüntülerle yazımı sonlandırayım.

 Baby and Me (2008)

Bebek ve Ben

 Humming (2008)

Joon-seo ve Mi-yeon uzun süredir sevgilidirler ancak Mi-yeon'un adrenalin aşkı Joon-seo'yu yoruyordur. Bu nedenle ondan uzaklaşmak için yollar arıyordur. Sonunda okulun araştırma görevlisi olarak güney kutbuna gitmek için görevlendirildiği yalanını atar. Halbuki başvuruyu kendisi yapmıştır. Mi-yeon ise kendi çapında 2000. günlerini kutlamak için hazırlıklar yapıyordur. Talihsiz bir trafik kazası geçirir ve komalık olur. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi sevgilisiyle buluşur. Jun-seo'nun gördüğü budur. Daha sonra teyzesinden aldığı telefonla şok olur. Mi-yeon dün gece bir trafik kazası geçirmiştir ve beyin ölümü gerçekleşmiştir. Nasıl olabileceğini daha bu sabah onun evine geldiğini söyler. Eve gittiğindeyse sevgilisinin orada olmadığını görür. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordur. Onu ne kadar sevdiğini elinden kayıp gidince anlamaya başlayacaktır.

Konusu pişmanlık temalı bir film diyebilirim. Filme kendinizi fazla kaptırırsanız ağlayabilirsiniz de. Atmosfer ve kıyafetler eski bir Kore filmi tadında. Şimdikilerden farklı görüntüler.

Starship Troopers (1997)

Yıldız Gemisi Askerleri

Oyuncular

Okuldan sonra kariyer hedefleyen ancak doğru düzgün iş bulamayan Johnny aşık olduğu kızın pilotluğu kazandığını öğrenir ve o da pilot olmaya karar verir. Görevleriyse uzayda başka bir gezegendedir. Dünyayı istila etmelerini engellemek için bu yaratıkları yok etmeleri gerekiyordur. Kısa sürede birliğin önde gelen isimlerinden olur. Yaşadıkları onu bir nebze hayattan soğutsa da bu savaşı kazanmak için tüm gücüyle savaşacaktır.

Gerilim dozu yüksek ütopik bir film daha. Aksiyon sahneleri bitmek bilmiyor. İşin içine biraz da duygu katmışlar. Genelde amerikan filmlerinde bunu görmezsiniz. Bu bakımdan bir tık fazla puan verdim.

Trailer

Konu

Film uzak bir gelecekte geçiyor. Mars kolonileştirilmiş ve Satürn'e bile yolculuklar yapılmaya başlamıştır. İnsanlar tatil için veya eğlencesine bu gezegenlere gidiyorlardır. Douglas Quaid ve eşi arasında da bunun tartışması vardır. Douglas oraya gitmenin hayalini kurarken eşi buna karşı çıkıyordur. Douglas bunun hayalini kurarken bir şirketin anı transferi yaparak ona Mars'a iki haftalık ziyaret yapmış duygularını verebileceğinin reklamlarını görür. Hemen bunu yaptırmaya karar verir. İşlem yapılırken bir hata olur ve kendi hafıza bilgileri silinir. Şirkettekiler ne yapacağını bilemez ve kendileri hakkındaki bilgileri silmeye karar verirler. Taksiyle evine paketlerler. Eve geldiğinde karısını hatırlamıyordur. Bu andan itibaren işler daha fazla karışmaya başlar. Çünkü karısı gerçekte onun karısı olmadığını itiraf eder. Ve o şirket tarafından görevlendirildiğini söyler. Douglas daha sonra kendisine tıpatıp benzeyen başka birini görür. Onun adı da Hauser'dir. Hauser ona Mars'ta görevli bir ajan olduğunu ve beynindeki bilgilerin ona ait olduğunu söyler. Kendisinin yerine onu Mars'a gönderir ve macera başlar. 

Filmin sonuna kadar hangisi gerçek hangisi rüya anlamaya çalışıyorsunuz sizde ana karakter gibi.